Benim için hayatın ortası 27 demekti hep...
Yaşın 27 olunca hayatın merkezinde oluyorsun. Ama merkezin de başında. Burada her şey çok sıcak, çok hızlı, çok ortalıkta. Bütün hayatın etrafında pamuk şeker gibi döne dolana top olduğu, hayatın aksına sarılan dokunan ilk şekerler burada. En içteki, en tatlı ve en göremeden gözden kaybolan.
Yani tatlı bir yaz gününde, güneşin harika olduğu, rüzgarın kararında olduğu, denizin müthiş olduğu ve tüm sevdiklerinin yanında olduğu bir gün gibi. Hiçbirisi planlanmamış, bir anda oluvermiş ve sen tadını çıkarırken bir anda o gün her şeyin ne kadar da mükemmel olduğunu fark edersin. Ve fark ettiğin anın ardından hemen gün batımı gelir. Aklında baştan aldığında artık o geçmiş olmuştur, halbuki az önce elindeydi. Daha başka bir şey yapabilir miydin? Bugünü önceden bilseydin bir şey için kullanabilir miydin? Çok geç. Çok güzel ve geçmişte.
İşte 27 yaş bu gün geçmeden farkına vardığın anın uzatılmış simulasyonu gibi. Yani en azından ilk ayı böyle geçti.
Yani her şey harika, her şey değişken, her an dolu ve ben ucunu yakalayamıyorum. Kontrolümde olmaması iyi, ama kontrole kalkışmadan duramıyorum. Belki de anca alışıyorum.
Öyle işte yani, bilin istedim.
Çünkü bugün çok bir 27. Tadını çıkarın ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder