I guess I wasn't this lost before. Not this deep. Sometimes you feel so far away, you feel so... on your own, so silent. Those times you feel a weird pain, weird enough not to look like a pain. You feel it just in the middle of your stomach, lingering just in the centre... of you. So is that all? Is it over already? Even without a start? Lingering forever? Nobody's there to grab you and take away from the dark. Maybe that's why you were always afraid of dark. Maybe you've always known it would cover your whole existince till the end of your life.
Dönüp en baştan bir baktığım da, diyorum ki kendi kendime "Çok küçük gelmişim dünyaya, çok az gelmişim"
"Dünyanın senin için sahip oldukları karşısında büyüleniyorsun adım attıkça hangisini seçip alacağını ve elini uzattığında sana neyin çarpacağını bilemiyorsun. Korkular sarsa da etrafını bu heyecanı seviyorsun.
Tüm bunlar için çok küçükmüşüm diyorum şimdi. Fikrinden nefret etsem de, büyümek için, başa çıkabilir hale gelmek için nasıl da koşmuşum diyorum. Üstelik en yakınımdakilere bile yetişemedim sanki hala. Sanki her şeye rağmen herkes benden iyi idare ediyor. Ben daha kötü bir hayat yaşadığımdan değil, onların başa çıktıkları daha gerçek olduğundan. Huzursuz olduklarında sebepleri benimkilerden sanki daha anlamlı olduğundan.
Kendimi harika bir vitrinin önünde, herkes arkasında koşuştururken büyülenmiş, izler halde görüyorum. Şimdi uzansam içeriye, birini seçip alsam, kapısı nerede ki o dünyanın. Fark ediyorum ki bilemiyorum. Cebimde var birşeyler ama param burada neye yeter hiçbir fikrim yok. Gerideki insanlarınsa vitrine bakmaya bile hali yok.
Peki şimdi ben onlardan daha mı şanslı oluyorum?
Ben şimdi elimde bu dilini çözemediğim şansla hala neyi bekliyorum, bilmiyorum."
*Sanırım bir yaştan sonra, kendine şarkılar söylüyor insan...
* I hope Christoph Schoeman won't get mad at me because of using his inspiring photo...
And it is what saved me for the last couple of months. It always did, adn it always will, and maybe I'll survive longer than I thought and even in a better way maybe...
If I should personalize... I just read books... at random... and my choices framed by a very loose philosophy. I guess we can keep every act of mine within this frame. It's fun acutally.
Uzun zamandır acıyı tersine döndüren bu kadar çarpıcı bir hikaye dinlememiştim. Kurgu ve ipucu vermeyen sinopsis ise görevlerini mükemmel biçimde yerine getiriyor. Hiçbir şey okumadan, dinlemeden, duymadan gidin diye, festival bitene kadar başka da bir şeycikler demiyorum. Ama hepimiz sıkıştık bir yerlerde. Siz de bizdenseniz kesinlikle gidin görün derim! Diğer iki seans: BUGÜN! 13.30 (2 Nisan) CUMARTESİ! 21.30 (6 Nisan)
It's just a matter of time and some exercise... I mean to be an expert on self-delusion. That's the only way to survive nowadays, isn't it? Good morning and I wish you a marvelous week...