30.09.2012

27 - Bakın Son Kez Söylüyorum

Ben bu yaşa çok umutlu girdim ey sikrıtçılar, hiç laga luga etçek köşeniz kalmadı! 
HANİ NERDE KARDEŞİM! NERDE 27'NİN UĞURU ?!

Güzide bir pazar günü. Komşu mahallemde, Galata Muhallebicisi'ndeyim. Aldığımdan beri giymeye kıyamadığım dandik bluzum üzerimde, önümde bilgisayarım açık, çalışmam gerektiği gerçeğinin üstüne çıkmaya çalışıyorum. Bu kendimi Paris'te yazar havasına sokma gayretim işe yaramadığı gibi daha bir ümüğüme basıyor adeta.

Aksi gibi arzularımın da şelale olduğu bir dönemdeyim. Yaşımın gereği gibi umutlu, heyecanlı ve olgun bir güven içerisindeyim... zannediyorum. Ama bu umduğumun taklidinden başka bir şey değil. Tabiatıyle de şu an çok klişe yollardan alınacak serotonin desteğine ihtiyacım var çocuklar. Çok net.

O yüzden kusura bakmayın...

28.09.2012

I FEEL YOU BABY!




He might be the only one who really could feel me... (Sigh)



26.09.2012

Might Be Good To Know

You know...

I was just thinking...

Maybe it might be good to know that...

< volume up and listen to me, this is for you, from the deep of my heart >


25.09.2012

Çok Sıktın, Mola!



Gerçeği saklayacak denli tatlı şeylerden korkuyorum. 
O denli tatlı keklerden, o denli tatlı kıyafetlerden, o denli tatlı erkeklerden de tabii ki... Kadınlar? (Onlar benim radarıma girmiyor, o tehditten kurtulmanın da imkanı yok beyler kafanız böyle güzel oldukça)

Ama korkunun ecele faydası olmadığından yiyip içip kuşanıp aynı ağlara düşüyoruz öyle değil mi?

Ya o değil de işler tıkırında gidince AY PEK HOŞ OLUYOR da, kesata bağlayınca pek hüzünlü.

Neden şu ana kadar bir şey anlamadınız biliyor musunuz? 

Çünkü size dinletmeden önce ben dinleyip izliyorum bunları. BU NE KARDEŞİM? (bknz. aşağısı - benimki sütlü olursa sevinirim)


24.09.2012

(Kime) HAYIRLI İŞLER!




Şimdi kim koşarak uzaklaşmak istemiyor ki buradan?
Kim varacağı hiçbir yer yuvası olmayacağı için 'nereye kadar' diye düşünmüyor?
Kim artık burası evi olmadığı için yalnızlık hissetmiyor?

İnsanlıkta hak, haksızlıktan nadir bulundu hep. Kim, bizden başka, çapulculara bu kadar göz göre göre pabuç bıraktı, işte onu bilmiyorum. 

İçinde debelendiğimiz çöplüğün rahatı bol olsun, haydi işlere şimdi. Deh!

LYKKE LI - POSSIBILITY from Frode & Marcus on Vimeo.

21.09.2012

Enfes: Bir Taşla İki Kuş

Oradalar, biliyorsunuz, biliyoruz... sonra?

Hayatın birçok noktasında olduğum gibi sanatta da huysuzumdur. Hele ki tiyatroda. Hele ki mevzu bahis acı gerçeklerse. Çünkü anlatılacak şey birilerinin acısı ise, sizin onu ifade etmenizle, başkalarının acısını alkış için peşkeş çekmeniz arasında çok ince bir çizgi vardır.

Ama şimdi ben size uzun uzun duygularımı, beklentilerimi anlatsam ne önemi var. Önemli olan biri o çizgiyi görmüş, anlamış ve çekmiş. Ve çizginin iyi tarafında hepimizin bilip de görmezden geldiği o konuyu resmetmiş. / Çünkü kimsenin söylemediğini ben söyleyeyim. GÖRSEN NE OLACAK? Yok bilmek önemli de, acıyı paylaşmak da goy goy. İnanmıyorum ben bu palavralara. Yetemediğimi bilmek acıtıyorsa evet bilmesi daha ağır geliyor. Bilip de yetemeyeceksem bilmek daha erdemli değil daha kaypak geliyor. /

Ama uzun süreden beri ilk defa bir şey oldu. Biri bana bir şey anlattı. İçinde merak ettiklerim, bilmediklerim ve hiç merak etmediklerim de vardı. Ama onlar anlattı, ben dinledim. Kimse kimseye saldırmadı, kimse kimseyi hayattan çıkarıp fil dişinden çerçeveye sokmaya çalışmadı. O yüzden de adam gibi dinledik, adam gibi anladık ve kimse bir şey yapmayı beklemedi. Ama biz bekledik kendimizden. Biz ya da ben uzun süredir ilk defa uykusuz bırakıldığım için kızmadım. Çünkü oyun gibi, metin gibi, hayat gibi bunda da 'yapma' yoktu. 

Her şey kendiliğinden oldu.

Sonunda birileri ne yaptığını biliyordu.


 - 0 -

Bu haftanın bir başka enfesi Mira'dan. Ayda Kahvaltı albümü çıkalı çok oldu ama dinlemek benim için bu haftaya kısmetmiş. Bir An adlı parçasını oyundan önce, aşağıdakini ise sonra dinlemelisiniz. Ama biliyorum ki siz şimdi tersini yapacaksınız ;) Yine de oyundan sonra bir daha dinleyin, beni o zaman anlayacaksınız.







19.09.2012

STOP SPEAKING, STOP IT! MUMMY IS WORKING


So Good, So Far

Let the can-not-publish-in-time-ever week begin!

IT'S ALL GOOD, IT'S ALRIGHT, BREATHE AND KEEP CALM!

God! Why I DO love humanity in such an intense way?!

To kickstart your own day try this one:



* Thanks to Nesli for my motivation picks...

17.09.2012

Arzu Ettiğimiz FeSLefe



Henüz kafamdaki haftasonundan çıkamadım ve orada da iş vardı.

O yüzden izninizle bugün biraz sapla samanı karıştıracağım.

Bu esnada;


Dirty Projectors - 'Stillness Is The Move' ile  dominorecordco

4.09.2012

Geçen Pazarın Şiiri - 44



Özlem gri bir bulut yüreğimde
Yağmur dolu.
Yağmur yağıyor yanaklarıma;
Mavi damlalarım solgun yüzlü,
Hüzün dolu.
Yağmur sonrası, aşk
Bir fırtına saçlarımda.
Dudaklarımda toprak kokusu,
Titriyor ellerim
Bir servi yaprağı gibi.
Bir müzikle canlanıyor anılar.
Acı dolmuş, 
Hasret dolmuş tozları.

Sonra gidiyorum ben.
Başka hayatlara dalıyorum.
Ötekilerle,
Diğerleriyle uğraşıyorum.
Bekleyen dertler 
Çekip gider belki diye.
Yorgun düşüyorum,
Bir tül gözlerimin önünde.
Çabalıyorum,
Çabalar sonuçsuz,
                                                          sonsuz sorular dolu.

3.09.2012

Enfes: Garden Sale

sun.day.sky özlemini Garden Sale'le giderdik...

Ey sevgili modern pazar insanı dün neredeydin? Daha doğrusu şöyle; dün Garden Sale'de değil miydin?!

İşte pişmanlık geliyor hazır ol. Zira biz çok eğlendik! Maçka Küçükçiftlik Park tatlı pazara ev sahipliği yaptı dün. Showhow organizasyonuyla gerçekleşen etkinlikte pek çok tasarım meraklısıyla buluştu. Benim gibi kağıt defter meraklısı için Kumm ve Kağıthane standları işgal edilmek üzere beklerken Gamze SaraçoğluDuygu Cinisli, Selim Baklacı, Asu Aksu gibi pek çok isimden süper kıyafetler de zaman zaman kuyruklar yarattı.

Rejimde olmam ne kadar acıymış di mi? :(

Ben yine de en çok Pestemalz'ın peştemalları ve 62 Design'ın oyuncaklarını beğendim. Maaş alamam çok acı mı oldu önümüzdeki ayımı mı kurtardı bilemiyorum tabii. Bir de her yerden sarkan çaputlara bayıldım!

BEN DE İSTİYORUM!

E peki sen alışveriş yapmadın da naptın diyenler için:

1) Ona buna rastlayıp sözleşmeden görüşmenin keyfini çıkardım.
2) Çimlere yayılıp kitap okuma keyfim Güney Meydan fırsatını kaçırınca geldi idye üzüleceğime fırsattan istifade iyice bir yaydırdım.
3) Evet gençler ben de en az sizin kadar etrafı kesip saçma sapan yorumlar yapmayı 
seviyorum ;) (Hiç itiraz etmeyin, siz de yapıyorsunuz!)

Kamera arkası yaptım, iyi olmuş mu?

Hala ne kaybettiğini anlamayanlar için, hemen her şey yarı fiyatınaydı, müzikler süperdi, çim zaten candı.

Ha akşamki konseri ben de kaçırdım o ayrı. Benimle bu acıyı paylaşmak içinse Ceylan Ertem'le bugünü kapatalım: