9.07.2011

Caz Tefrikaları - 1 Tünel Şenliği


Her ne kadar başlangıç noktamı Jamie Cullum'a atfetmiş olsam da aslında açılışı Tünel Şenliği ile yaptığımı fark ettim. O kadar hesap etmeden oldu ve kısa sürdü ki aklıma gelmemesi çok normal.

Şimdi fikir güzel, takdir ettik, sevdik beğendik. Bilet fiyatı olduğunu görünce idrak edemedik ama anladık ki bu defa caddelerin de ötesine geçip mekanları da ortak etmişler, dileyene harika.



AMA ÇOK KALABALIK ARKADAŞ! Yani tabii festival dediğin kalabalık olmalı, ne güzel vs de, sürtünmeyle gecenin 11'inde pişik olunası bir kalabalık dünyanın her yerinde korkunç bulunur diye düşünüyorum.

Açıkhavada oksijen biter mi yahu?! 

Evde hiç niyetsiz yayılmaya hazırlanırken - son zamanda niye hep böyle oluyor bilmiyorum - arkadaşlarım tarafından ayartılıp Taksim'e getirtildim. Engelleri aşarak tünel meydanına vardım, oradan bir başka macerayla kuledibine geçtim.

Tüm bu kalabalık ve maceralar birçok içki içen insanın ortasında kalmama bağlandı. Vardığımda zaten gecenin sonuna yaklaşılmıştı ve sahnede her ne kadar performanslarını beğenmiş olsam da şarkılarını birbirinden ayırt edemediğim reggea benzeri bir grup vardı. Son gelişmelerden merhaba; içki bana alerji yapmaya başladı! Bir light Çamlıca biraz da cips sonrasında gerekli karşılaşmalar-selamlaşmalar da tüketildi ve eve dönüldü. Maalesef Jelibon dahi keyfimi yerine getiremedi.

Evet bezdim, ama uzun zamandır devam eden tenhalığın son bir yıldır Beyoğlu'nu terk etmesi ve bu güruhu yeniden ortalıklarda görmek beni mutlu etmiyor değil. 

Caz festivali bezik başladı benim için, ama devamı muhteşem olacaktı...

Hiç yorum yok: